KARADENIZ FIKRALARI
Temel
Sehirler arasi Yolculukta
Temel araba kulaniyormus. Yoldaki yazilari okumaya baslamis.
"Yavasla 80 km." Temel hizini 80'e ayarlamis.
"Yavasla 60 km" Temel hizini 60'e ayarlamis.
"Yavasla 40 km" Temel hizini 40'a ayarlamis.
"Yavasla 20km" Temel hizini 20'ye getirmis.
Bu arada da iyice sinirlenmis. Daha sonra bir tabela daha gormus.
"Yavasla kasabasina hosgeldiniz".
Temel Trene binecek! Temel ve iki arkadasi istanbul'dan
Trabzona'a gitmek üzere tren garina giderler ilk Trabzon treni 1
saat sonradir,bileti alirlar.Ne yapalim bir saat diye
düsünürken yemege gitmeye karar verirler. Yemekte
sohbet,muhabbet saata bir bakarlarki 1 saati geçmis.Hemen
kosarlar tren garina ama tren gitmis. Yine bilet alirlar 1 saat
sonrasi için. Ne yapalim vakiti nasilgeçirelim derken kahveye
giderler. Çaylar kahveler sohbetler uzar da uzar ve saate
baktiklarinda 1 saat olmasina 5 dakika vardir. Hemen kosarlar
gara ama trene yetisemezler. Giseye gidip sorarlar yine Trabzon'a
gidicek tren varms diye.Gisedeki adam ''bakin bu son tren eger
bunuda kaçirirsaniz Trabzon'a bugün dönemzsiniz'' demis.
Bileti almislar yine sikilmislar ne yapalimki derken pastaneye
gitmeye karar vermisler.Pastalar,kekler,çörekler muhabbet
derken saate bir bakmislarki 1 saat olmak üzere hemen kosmuslar
gara.Tren yeni hareket ediyor,içlerinden biri uzun ilk vagonu
yakalamis,digeri orta boylu son vagona tutmus. Tren gitmis,Temel
oturmus yere baslamis gülmeye. Gise memuru yanina gelmis.''Sen
ne garip adamsin.3 treni kaçirdin, arkadaslarin gitti,sen
kaldin,aglayacagina gülüyorsun be adam.'' Temel :''Uy hemserum
onlar beni geçirmeye geldiydu ben ona güleyrum''demis.
DIL SORUNU
Temel Ingiltere'ye gitmisti.
Arkadaslari Temel'e
-Ingilizce bilmezdin Ingiltere'de çok sikinti çektin mi demisler.
Temel:
-Hayir, sikintiyi asil Inciluzlar çekti.
Temel
Ingiltere'ye gidecekmis. Arkadasi Cemal Ingilterede trafigin
soldan oldugunu ve bunu unutmasinin Temel için oldukça
tehlikeli olacagini söyleyip, dikkatli sürmesini
ögütlediginde, Temel:
"Merak etme geçen gün Rize'den Samsun'a soldan gittimdi,
bunun nekadar tehlikeli oldugunu bilirim daa !!!"
Temel askerdeyken, bolugundeki bir asker devamli temel'e kufrediyormus. Temel sonunda dayanamayip gitmis komutanIna:
TEMEL ASKERDE:
Yeni asker olan Temel'e komutani sormus:
Savasta siperdesin, sag taraftan düsman askeri geldigini gördün. Peki ne yaparsin?
Temel heyecanla cevap vermis:
-Hemen çevirir silahimi üzerlerine ates açarim komutanim.
Komutan tekrar sormus.
-Peki, karsidan geliyorsa?
-Karsiya ates açarim, komutanim.
-Arkadan geliyorsa ?
Temel dayanamamis;
-"Komutanim,
bu ordunun benden baska askeri yok mu?" demis
Temel
dahiliyeciye gitmis.Doktor ona neyinin oldugunu sormus.
-Oksurayrum,demis Temel.
-Ne zamanlar oksuruyorsun?
-Tuvalette oturayurken kapiyu tiklattiklari zaman,demis Temel
Yargic temele sormus : davaciya borcunu bir turlu odemiyorsun neden
Temel
boynunu buker verecegum vermesinede bana uc ay muhlet ver
diyorum vermiyor uc yildir beni oyaliyor
RAHATLIK
Temel dar bir ayakkabi almis, sikisa sikisa gidiyormus. Dursun bu
durumu görünce:
-Temel niye sikisik ayakkabi aldin?
Temel bir sandalyeye oturup ayakkabilarini çikarirken:
-Dursun
bileysun, kiz evlendi ev aldi. Borç baga kaldi, oglan araba
aldi. Onun borci da baga kaldi. Senun anlayacagin benim borcum
girtlaga dayandi. Ben da sikisik ayakkabi aldim ki çikarttigimda
sanki borcum yokmus gibi bir oh çekeyim.
Lazin
biri elini beline koymus dalgin dalgin yuruyormus. Birinin
dikatini cekmis. Lazi seyrediyormus. Laz belediye otobusune
binmis eli hala belinde, inmis yarim saat yurumus eli hala
belinde. Onu izleyen dayanamamis kosup, onune gecmis. Kardesim
sen delimisin demis, laz.yooo demis Adam, hastamisin demis laz,
yine yo demis. Seni iki saattir izliyorum elin belinde yuruyosun
demis. Laz bakmis, "vay anasini karpuz dusmus" demis
Temel
ingiltere`ye gidecekti. Onun icin bir arkadasindan ingilizce
hakkinda bilgi istemisti. Arkadasi turkce kelimelerin son
hecesinin uzatilmasi seklinde
Temel`e bilgi verdi. Temel ucaga bindi ve on dakika sonra hostesi
cagirmak icin,
Hosteeees. O da ne hostes gelmisti. Temel ingilizce`yi sokmeye
basladigini dusunuyordu.
Havaalanindan cikti...Taksiiiii Vay be taksi de durmustu. Temel
agir agir kendini kaptirdi...Hoteeeeeeel Otele gitti. Odasina
cikti, dus aldiktan sonra bara indi...Viskiiiii. Daha snra Londra
sokaklarinda dolasmaya basladi. Parkta bir adam gordu:
-Merhabaaaaa,nasilsiniiiiz?
Adam : -Iyiyiiiiim,sagoooooool
Temel: -Turk musunuuuuz?
Adam : -Eveeeeet
Temel : -Kardesim Turksun de neden iki saattir Ingilizce
konusuyorsun
TEMEL BABA OLUYOR
Temel karisini dogum için hastahaneye getirir. Ve heyecanla
bekler. O sirada birisi sorar:
-Kaçinci çocugunuz efendim?
-Onuncu usagim.
-Peki kaç yillik evlisiniz?
Temel:
-Yeni evliyiz.
Arkadas sasirarak;
-Fakat nasul olur?
-Haçen
niye anlamayusun? Hanim orda bir doguruyu, ben de burda dokuz
doguruyum
TRAFIK POLISI:
Temel Amerika'da trafik polisidir. Bisikletle yol trafigini ihlal
eden bir papazi durdurur:
-Dur, ceza yazacagim.
-Ceza mi? Yazamazsin.
-Haçan nedenmis o?
Papaz gülerek cevap vermis:
-Benim sag kolumda Isa, sol kolumda Meryem var.
Temel hemen atilarak:
-Uy da, yazacugum. Bisiklete üç kisi bineysun
Temel
hayvanat bahcesinde gezerken acik buldugu bir kafesten iceri
dalmis.
-hoop dur ne yapiyorsun orasi aslan kafesi, diye bagirmislar.
Temel geri donmus,
-Sanki aslanunuzi yeduk
Bir
TIR soforu kaza yapmis Temelin evinden icer girmis.
-Yolumu sasirdum daa.. Rize`ye nasil cidecegum demis. Temel de,
- Koridoru geceyisun, salondan saga sapayisun, tumduz cideyisun
Temel
Cemal`e bir bilmece soruyor Dalda durur, saridur,
öter.
-Kanaryadur.
-Pilmedun, hamsidur.
-Sari
paluk olurmi?
-Poyadum.
-Dalda durur dedun?
- Pen koydum oraya .
-Hamsi hic oter mi?
- Bu da bilmecenun sasirtmacasidur
SON NEFES
Temel'e sormuslar:
-Hangi nefesleri çok seversin_
Temel cevap vermis:
-Cigaramun ilk nefesiyle, kaynanamin son nefesini.
BES KISILIK
Temel tabanca almak için silahçi dükkanina girer ve sorar:
-Bana bir tabanca lazim.
Dükkanci sorar:
-Peki, nasil bise istersun?
Temel:
-5 kisilik olsun
KIM DEYI?
Trafik polisi Temel'i durdurur:
-Efendi, on dakika evvel kirmizi isikta geçtiniz
-Kim deyi?
-Bes kilometre ötede baskomiserimiz var, telsizle bildirdi
Temel sinirlenerek,
"Ula amma bosbogaz baskomiserin varmis ha! Agzinda pakla islanmayi
HEYVAN DEDUM
Temel arkadasina hakaret ettigi için yargilaniyomus, mahkemede
kendisini savunmus:
-Yok hakim bey, ben kendusuna sadece hayvan dedim
-Iyi ya, hayvan demek hakaret degil mi?
-Ne demek hakim bey... Yanlis anlasiliyi... Insan kurnaz bir dilkidur. Kurnazlikta ileri gidersa kurttur, pek cesur ve heybetli olursa aslan, uysal olursa kuzi, korkak olursa tavsan, inatçi olursa esek, güzel sesli olursa bülbül... velhasili kelam, hakim bey, insan hiçbir zaman heyvanluktan kutulamaz
Temel bindigi gemi batmis bir fransiz ve bir alman ile bir adada yalniz kalmislardir. her gün deniz kenarindan tuttuklari baliklari yiyerek yasamaya çalisirlar. Aradan aylar yillar geçer. Bir gün yine deniz kenarinda avlanirken oltaya bir sise takilir. Siseyi disari çikarirlar. Birde bakarlarki sisenin içinde bir cin. Binbir zahmetle sisenin agzindaki mantar tipayi çikarirlar. Cin, sizlere çok tesekkür ederim yüzlerce yildir bu sisenin içine hapsolmustum. Dileyin benden ne dilerseniz diyerek borcunu ödemek ister... Bunu duyunca biraz sasirirlar....alman çok fazla beklemeden...beni çabuk vatanima gönder der....cin elinin bir hareketi ile alman ortadan kaybolur... Bunu gören fransz, benide, benide vatanima gönder der, cin elini bir daha hareket ettirir fransizda kaybolur. cin temele bakar, sende son dilegini söylede ben vatanima gideyim artik der.Temel biraz düsünür,,,ve dilegini söyler... Özledim ha o usaklari, geri getir onlari ....
Temel
çölün ortasinda kalmis, susuzluktan geberecek hale
gelmistir...Asiri sicaktan bayilmak üzereyken birden yarisi
kumlara kadar gömülü bir lamba bulur. filmlerden hatirladigi
kadariyla lambayi ogmaya baslar..O da ne birden içinden bir cin
çikar, ve cin dile benden ne dilersen der.. Temel bir an sasirir
bir iki kez yutkunur. bana su bul, evet evet su bul çok su bul
diyerek cin'den dilegini yerine getirmesini ister. Cin bir el hareketi ile bir cam sürahi dolusu berrak, tertemiz,buz gibi, su peydah eder.
Temel sürahiyi kafasina dikerek içmeye baslar ama ne içis, içer , içer , içer ama oda ne temel içtikçe sürahi kendiliginden doluyor.hiç bitmiyor. Yaklasik 10 dakikalik bir su içisten sonra cin artik sikilmaya baslar, hadi kardesim bizimde isimiz gücümüz var, hadi diger iki dileginide söylede gideyim...
Temel
biraz düsünür, sürahiye söyle bir bakar, evet der sen bana
bundan
2 tane daha getir....
Temel kaptan pilottur.
Uçak normal bir sekilde giderken birden bire sallanlmaya baslar....
temel mikrofonu alir...
"Tikkat
Tikkat kaptan pilotunuz temel konusayi, Uçaktaki ariza
giderilepilecek bir arizadur.lütfen panik yapmayun."
yolcular
biraz beklerler ama uçaktaki sarsinti artarak devam
etmektedir...
temel tekrar mikrofonu eline alir...
"Tikkat Tikkat, Eshedü en la ilahe illallah......"
Temel yeni aldigi BMW si ile trabzona gidip hemsehrilerine hava atmak ister. Yakinlarina telefon açar. Ula beni karsilayin 12 yola çikayrum saat 6'da ordayim. Dedigi gibi 12'de yola çikar ve 6'da trabzona varir. O gün hasret giderir, ertesi gün yola çikacaktir. istanbul daki yakinlarina telefon açar ula beni karsilayin 12'de yola çikayrum 6'da ordayim. Yakinlari saat 6'da temeli karsilamaya çikarlar .Temel yok. saat 7 olur, temel yok. 8,9,10,11,12.....sabahin ilk isiklarina dogru temelin arabasi gözükür. Tanidiklari panik içinde temele sarilirlar, nooldu temel bi kazami geçirdin. Yok hemserum ne kazasi be, hep bu alaman gavuru yüzünden oldu. Arabaya gitmek için 5 geri gelmek için 1 vites koymuslar....
Adamin teki temel havai'de bir otelde bir amerikaliyla tanisir
Temel:Benim fabrikam vardi,yangin cikti bende sigortadan aldigim parayla buraya geldim
Amerikali:Ne tesaduf...benim de fabrikami kasirga yok etti sigortadan aldigim parayla buraya geldim
Temel:
....O kasirgayi nasil becerdin ?
Bir Ingiliz bir Fransiz bir de laz vampir havada ucuyorlarmis. Birden Ingiliz vampir asagiya dalmis ve bir dakika sonra agzi burnu kan icinde cikmis. Diger vampirler "ne yaptin" diye sormuslar oda "su asagidaki evi goruyormusunuz?" demis. Vampirler de "evet" demisler. "Iste o evde bir bakire genc kiz vardi, kani cok lezzetliydi" demis ve uçmaya devam etmisler. Birden Fransiz vampir de asagiya dalmis ve o da kanlar icerisinde geri gelmis. Digerleri ona da "ne yaptin?" diye sormuslar. O da "su asagidaki evi goruyor musunuz?" diye yanitlamis,"evet" demis digerleri "onun yanindaki ahiri da goruyor musunuz" diye devam etmis.Yine "evet" demisler. Fransiz Vampir devamla "iste orada cok guzel bir kisrak vardi onun kanini emdim cok lezzetliydi" demis. Neyse vampirler ucmaya devam edmisler. Birden laz vampir de asagiya dalmis ve agzi burnu kan icinde geri donmüs. Vampirler ona da sormuslar "sen ne yaptin" diye.Laz Vampirde "su asagidaki evi goruyor musunuz?", "evet" demis digerleri "peki yanindaki ahiri goruyor musunuz?" diye sürdüsmüs laz, yine "evet" diye yanitlamisler, "peki onun yanindaki diregi de goruyor musunuz? " diye yeniden sormus, digerleri yine "evet" demisler Laz ic cekereke" ha BEN GORMEDIM"DE!" demis
Temel Dursuna soruyor:
__Ula Dursun sen oruclu oruclu kac hamsi yersun?
Dursun:Vallaa 100 tane yerim.
Temel:Olur mu ulan ilk hamsiyi yediginde oruc bozulur diger 99 sayilmaz.
Neyse Dursun bunu kafaya takiyor.O da yine yolda gordugu Idrise soruyor:
__Ula Idris sen oruclu olarak kac hamsi yersun?
__Idris:Valla 50 tane falan.
Temel:Ula 100 tane deseydun sana birsey anlatacaktum.
Zamanin en buyuk Mayfa babasi cok agir bir suctan yargilanmaktadir ve idami istenmektedir. Juri uyelerinin icinde Temel de vardir. Mafyanin adamlari mahkemeden once Temeli bir kenera cekerler ve soyle derler: - Temel ne yap et Babanin idam kararini muebbet'e cevir yoksa bu senin sonun olur derler!!!
Temel'in icine korku dusmustur acep ne yapsamda bu adami kurtarsam diye dusunur. Dava baslar gunlerce devam eder ve nihayet Jury uyeleri karar vermek uzere odalarina gecerler. Aradan uzun bir sure gectikten sonra jury geri gelir ve kararini okur:
- Muebbet hapis derler
Bunu duyan Babanin adamlari ne yapacaklarini sasirilar dogru Temel'e gidip afferim sana Temel simdi gozumuze girdin derler. Ehh be Temel iyi guzel de bu isi nasil basardin diye sorarlar:
-Temel "Sormayin bre usaklar der millet Beraat Beraat diye tutturdu Muebbete cevirne kadar aklan karayi sectim der"
Bir gun temel ve dursun ormanda kamp kurmuslar. Birsabah bir aslanin kukreme sesiyle uyanmislar.Temel hemen spor ayakkabilarini giymis, baglarini baglarken Dursun ula Temel ne bu telas aslani gecebilecegini mi dusunisin deyince Temel ula SENI GECSEM YETER demis.
Temel
bilim adami iken bir arkeoloji arastirmalari konferansina davet
edilir. Amerikalilar anlatmaya baslar;
-Biz ülkemizde yaptigimiz kazilarda 25 metre asagi indik ve
telefon kablolari bulduk.Oyleyse bizim atalarimiz asirlar önce
telefon kullanmislardir.
Sira Türkiye`ye gelir ve Temel baslar anlatmaya:
-Biz ülkemizde yaptigimiz kazilarda 50 metre asagiya indik ama
hicbirsey bulamadik. Oyleyse bizim atalarimiz telsiz telefon
kullanmislardir.
Lazin biri elini beline koymus dalgin dalgin yuruyormus. Birinin dikatini cekmis. Lazi seyrediyormus. Laz belediye otobusune binmis eli hala belinde, inmis yarim saat yurumus eli hala belinde. Onu izleyen dayanamamis kosup, onune gecmis. Kardesim sen delimisin demis, laz.yooo demis Adam, hastamisin demis laz, yine yo demis. Seni iki saattir izliyorum elin belinde yuruyosun demis. Laz bakmis, "vay anasini karpuz dusmus" demis.
Dursun
Amerikaya gidiyor.5,6 ay sonra arkadasi Temel'i ariyor:
-Ula Temel hacan cabuk buraya gel.
Temel: Niye la dursun?
Dursun: Ha burada cabuk zengin olayisun.
Temel: Ne is yapacagum?
Dursun: Ula sirf yere dusen paralari topla yeter. Baska is yapma.
Neyse Temel Amerika'ya gidiyor. Ucaktan iniyor. Taksi garajina
giderken,
bakiyor yerde 100$. Temel kendi kendine:
-Ula ilk gunden mi ise baslayacaguz.
diyor ve yerdeki parayi almadan yoluna devam ediyor
Ilkolkuda
uc cocuk bebeklerin nasil dunyaya geldigini konusuyormus
Dursun: -bizum ailede hep leylekler getirir.
Fadime: -bizde gul bahcesinde bulunur.
Temelcik:- piz fakiriz, pizde bebekleri annem kendisi yapayi!
Temel yeni tanistigi arkadasi ile hemen kaynasmis.Arkadasi Temel
e
-Cok sempatiksiniz. deyince temel cekkip silahini arkadasini
vurmus.
Mahkemede arkadasini neden oldurdugunu soran hakime:
-Bana sempatik dedi demis. Bunun uzerine hakim
-Ne var bunda kotu bir sey dememiski demis. temel de
-Ne olursa olsun ben her ihtimale karsi vurdum. demis.
Temel le Dursun birgun ucakla Istanbul a gidiyorlarmis. Derken birden ucak dusmeye basladi. Millette bir telas bir telas. Dursun da ayni sekilde telastan ne yapacagini sasirmis bir vaziyette Temel e bakmis, Temel de cit yok, keyfi yerinde.
"Ula Temel ucak dusuy, anlamadun mu",
Temel yine istifini hic bozmadan Dursun a soyle demis " Amaaan duserse dussun banane, Babamin mali diil ya".
Temel evin çatusunda çalusurken ayagu kayar ve surt üstü yere düser.Bunu gören komsularu hemen Temelin basuna üsüsürler ve sorarlar:
-Ula Temel ne oldi ? Temel sakin sakin cevap verir. -Usaklar ne olduguni bilmiyrum. Benda yeni celdum. (sadettin korkmaz)
Temel'in oglu olmus. Hemen köy meydanina kosmus. Usaklar oglum oldu. Hemde tam 15 kilo. Herkes sasirmis. 15 kilo çocuk dogarmi diye ! Bir hafta sonra yine köy meydanina kosmus.
- Usaklar oglum simdi 5 kilo demis. Herkes yine sasirmis. Hani geçen hafta 15 kiloydu demis. Temel:
- Sünnet ettirdim da ! (ümit çetin)
Istanbul sokaklarinda dolasirken musevi bir vatandasa rastlayan Temel,Hemen adamin yakasina yapisip:
-Ula gel buraya siz niye Hz.Zekeriyya'yi sehit etdunuz,eldürdunuz. Musevi saskin saskin.
-Iyi ama bu kaç bin sene önce oldu . Benim suçum ne ? Temel cevap verir:
-Anlamam ben daha yeni duydum
Temel ve arkadasi yanlarinda bir penguenle beraber yoldan geçerken tanidik biri seslenir :
-Ula ayiptur habu hayvani boyle sokak sokak dolastirmayun,getirun oni hayvanat bahçesine. Temel Atilir :
-Oriya dün geturduk,ha simdida sinemaya getiriyruk.
Temel 24 Subat günü (Trabzonun kurtulus günü) belediyenin önünde kosan atletleri görünce Zabitaya sormus,
-Habunlar niye boyle kosayler. Zabita,
-Onlara kosucu derler. Yarisi en önde bitiren mükafat alir. Temel,
- Madem bir kisi mükafati aliyda otekiler daha niye kosay ?
Temel Uzun Sokak(Trabzon'da bir sokak) ta yürürken kaldirimda dilenci bir kadina rastlar kadin,
-Allah razi olsun yedi dene usagim var kocaminda benimde gözlerumuz görmiy , geçinemeyruk aç kaliyruk. Temel açir elini cebine atar birazda fazla para çikarir ve kadina verir. Ama söylenmedende edemez.
-Be
kadin hem geçinemisiniz hemde o kadar usaginiz var niye bu kadar
usak yaptinuz. Kadin görür gibi basini kaldirir Temel'e dogru
bakar:
-Gözlerumuz görmiy dedum ya ! Ne ettugumuzi bilmeyruk ki.
Temel
üç bes kurus birikmis parasiyle bir kamyon alip çalistirmaya
niyetlenmis. Atlamis bir kamyon fabrikasina gidip bir kamyon
almis.Söferlügü de olmadigindan yanindaki söfer arkadasi ile
beraber Trabzon'a dogru yola çikarlar. Bir kaç saat gittikten
sonra kamyon bir kütürdü çikartarak durur. Temel sorar,
- Habu kamyona ne oldi ? Söfer cevap verir.
-Vites kolu kirildi. Temel hemen atilir. -Belliydi yola
çiktugumuzdan beri viteslen oynayi duriysun.
Çok uzun yillar önce ameliyatlarin açik havada yapildigi bir dönemde Temel göz ameliyati için masaya yatmis. Doktor birini çikarip gerekli ameliyayi yaparken gökten süzülen bir atmaca gözü kaptigi gibi havalanmis. Gözden ümidi kesen Doktor çaresizlik içinde kivranirken merada otlayan bir keçiyi görmüs,hemen kosup bogazladigi gibi keçiningözünü çikartip Temel'e takmis. Durumdan haberi olmayan Temelbir süre sonra taburcu olmus. Aylar sonra Temel Doktoruyle yolda karsilasmis . Doktor Temel'e sormus
-Nasil ameliyattan sonra gözünden memnunmusunuz ? Temel cevap verir,
-Allah razi olsun gözlerum iyi göriy da yalniz habu sag gözümde bi tuhafluk var. Bir yeselluk gördim mi ayaklarum beni oriya çekiy.
Acemi birliginde komutan Temel 'e Islamin sartini sorar.Heyecanlanan Temel,
-Kirk dur diye cevap verince . komutan sinirlenir ve Temel'e bir kaç tokat atar. Uzaktan durumu seyreden hemserisi Cemal çavus Temel'in yanina gelerek niçin tokat yedigini ögrenir. Ve Teme'e sitem ederek,
-Islamun sartu bes dur niye demedun. Temel siçrar,
-Ya bak habu ne diy ? Ula herif kirka razu olmay bese olur mi ?
Aksam yemegi için gittigi bir lokanta da Temel yemekler hosuna gitmeyince sef garsonu çagirir egilerek kulagina.
-Patron a söyle hakkunuzu helal edun ben bir daha buralara gelecek degulum.
Veli efendi hipodrumuna giden Temel atlara start alir almaz favorisi olan ati elinde dürbinle takip ederek bir yandan da -Ulanim benum,yabak nasil da yel gibi gidey diyerek atini tesci eder. Geerçekten de Temel in ati en öndedir.Etraftakiler gipta ile Temel e bakarlar,Temel dört kösedir. Fakat bir süre sonra atlar teker teker Temel in atina yetisip geçmeye baslarlar.Derken Temel in ati en sonuncu duruma düser.Temel etrafin alayli bakislarina aldiris etmeden tezahürata devam eder.
-Uy aslanim benum ya bak nasilda hepsini önine katti getiriy.
Temel köyde kahve önünde otururken arkadasi kanter içinde gelir ve Temel 'e,
-Haburda niye oturiysun kos kaynanani kurtar,çamasir yikarken dereye düsti suya kapildi. Temel dere kenarina kosar ve yukari dogru kosmaya baslar. Arkadasi,
-Yahu dere asagiya akay sen yukari kosaysin. Temel cevap verir.
-Sen bilmezsun benum kaynanam ne aksi karidur.
Temel
eczacilik fakültesini bitirmis. Fakat eczane açacak parasi yok,
Girmis bir eczaneye:
- Beyefendi sizde sogan var mi?
Adam Temel'i basindan savmis. Temel bu durur mus Hergün yeni
saçma sorularla geliyormus. Birgün eczaci Temel'e:
- Kardesim senin derdin ne?
- Burayi bana sat.
Eczaci kurtulmak için eczaneyi satmis, birkaç gün sonra
Eczaneyi satan adam içeri girmis, Temel'e:
- Sizde sogan var mi?
Temel adama:
- Biz de sogan var ama senin receten var mi?
Iki karadenizli yilan, karadeniz ormanlarinda yuruyorlarmis.Biri otekine sormus:
- Ula piz zehirlu yilanmiyik da?
- Hacan nerden cikti pu simdu?
-
Az once dilimu isirdimda.
SAFARI
Udris
methini cok duydugu icin Afrika'ya safariye gitmis. Ufak ufak
avlanmaya baslamislar. Aksam safariye cikanlar konusuyormus.
Uste, ben bir aslan vurdum, ben iki
kaplan vurdum... Bizimkine sira gelmis:
- Pen ici tane nobum furdum.
Safariciler,
herhalde bir sey vuramadi, kafadan atiyor, diye
gecistirmisler. Ertesi gun av donusu yine sunu vurdum, bunu
vurdum diye konusulurken Udris yine dokturmus:
- Pen ici tane daha nobum furdum.
Avcilar,
bu adam yine atiyor diye dusunmusler. Daha ertesi gun sira
bizimkine geldiginde yine;
-
Pes nobum daha furdum, deyince dayanamamislar. Yahu kardesim
nasil bir
seydir su nobum?
-
Valla, pen elimde tufek ile dolasayrum. Calularun arasundan
"Noo buumm
, noo buumm" diye kara kara pi seyler pagura pagura cikayi,
pen de furayrum....
Motor
meraki olan bizim Temel Almanya'ya gitmis ve kendisine bir
Kawasaki almis.Otoyola cikip baslamis hiz yapmaya.Bir sure sonra
ilerde gitmekte olan bir Mersedese
yetismis ve Mersedesin soforune sen Kawasakiyi bilirmisin diye
sormus. Mersedesin soforu evet diyene kadar temel vuuuuun diye
uzaklasmis gitmis.Mersedesin soforu
basmis gaza ve Temel'e yetisip sormus peki sen Mersedesi
bilirmisin diye.Temel bilmem demis ve vuuuuuun diye uzaklasmis.Az
sonra Temel buyuk bir kaza
gecirmis.Mersedesin soforu gelmUs Temel'in yanina ve sormus.
"Sen neden Kawasakiyi biliyormusun diye sormustun ?"
Temel
kaldirmis kafasini "Kawasakinin freni neredeydi acaba
?"
Temel parasutle inerken asagidan yukselen Cemal'i gormus.
-Nereden celeysun,demis
-Cephanelikten,demis
Cemal
DENIZALTI
Temel askerligini denizalti da yapmis. Koyune dondugunde askerlik anilarini anlatirken diger koyluler sormuslar:
"Acep nasil bisi bu denizalti?" diye.
Temel baslamis: "Denizin altinda gider. Topu yoktur. Torpil atar......"
Merakli koylunun biri dayanamamis sormus: "Peki su altinda o torpil dedigin seyi atarsa su almazmi?"
Temel
dusunmus dusunmus. Sonra demiski: "Hacen sen suda
yellenirsen su aliyonmu? Yok. Haah iste sistem ayni sistem."
demis.
Temel bir gun kamyonuyla yokus asagi inerken freni patlamis. Olabildigince sakin kamyonu asgari zararla nasil durdurabilecegini dusunmeye koyulmus.
Sag
tarafina bakmis bir pazar yeri, insanlar alis veris yapiyor. Ha
buraya girersem en az 100-150 kisi gidecek diye dusunmus. Sol
tarafa basini cevirmis; kucuk bir cocuk
oynuyor. Uyy, cok yazik olacak; lakin bir kisi ile kurtaririz isi
demis. Direksiyonu sola dogru kirmis.
Gece bulteninde olayla ilgili haber: "Freni patlayan kamyon 120 kisinin felaketi oldu!!!". Muhabir soruyor Temel'e
"Olay nasil gelisti?".
Temel de yanitliyor:
"Hersey
cocugun pazar yerine dogru kacmasiyla basladi..".
Temel, Idris ve Dursun fizik dersindeler..hoca sozlu yapmak icin Dursun`u kaldirmis:
-Kalk bakalim Dursun, sicak bir gunde arabanla gidiyorsun,sicak artti ne yaparsin? demis.. Dursun da cami acarim hocam demis.
Hoca atlamis:
-Hah iste o camdan giren ruzgarin ivmesi nedir? Dursun duvar tabi almis sifirini oturmus..
Temel fizikcinin lazlara kil oldugunu bildiginden korkmakta.. Hoca bu sefer
-Kalk bakalim Idrus deyince Temel iyice korkar.
-Soyle bakalim Idrus sicak bir gun ve arabanla gidiyorsun.Sicak artti ne yaparsin? -
-Ceketimi cikaririm hocam.
-Daha sicak? Cami acarim. Hah camdaniren ruzgarin ivmesi ne? Cevap yok tabiii....
Temel kalk bakalim
-Sicak bir gun ve arabanla gidiyorsun.. sicak artti ne yaparsin?
-Ceketimi cikartirim.
-Daha sicak oldu?
-Gomlegimi cikartirim.
-Daha sicak?
-Pantolonumu cikaririm.daha sicak?
-Atletimi.
-Daha sicak?
-Donumu..
-Çok sicak?
-HOCAM KAVRULCAGIMI BiLSEM ACMAM O CAMI!
Temel ile Cemal ava çikmislar.Cemal:
-Aaa pak kusin piri ölmüs.Temel yukariya bakarak:
-Nerde ? Cöremeyrum ?
Temel ingilizce ögrenmek için dersaneye yazilmis.Ilk derste "Come" yani
"gel" demeyi ögretiyorlarmis.Temel ögretmene sormus:
-Pu nasil istur ? Come yazaysun , kam okuysun peçi cel olduguni nerden
anlaysun ?
Temel havayolu sirketine telefon etmis ve Amerika' ya kaç saatte gidildigini
sormus.Görevli önündeki notlari karistirirken:
-Bir dakika, demis.
-Teseççür eterim, deyip kapatmis Temel.
-Pu gün ayin kaçi, diye sormus Temel.
-Gazeteye pak, demis Dursun.
-Pakayrum ama pu tünkü gazete...
Eczaci Temel' e müsteri gelmis.
-Böcek ilaci var mi ?
Temel:
-Böceginizun nesi var ?
Temel ögretmen.Talebeye soruyor:
-Pes çere pes.
-........
-Allah Allah.Pilmeysen tahmin et.Pes çere pes yirmipes, pilemetun otuz.
DÜN BURADA YOKTU
Temel bogazda tekneyle turist gezdiriyo bigun bi amerikaliyi
aliyor basliyolar gezmeye..(sahildeki yer isimleri uydurma..)
turist falanca sarayi goruyor .
-Bu ne kadar zamanda yapilmis, diyor
Temelde:
-5 yilda, diye cevap veriyor..
Herif:
-Yazik bizde olsa 1 yil..
Biraz sonra filan camiyi goruyo
-Bu nekadar zamanda yapilmis, diye soruyor..
Temelde.:
-2 yil, diye cevap veriyor.Turist:
Yazik be bizde olsa 3 ay da biter diyor.
Temel uyuz oluyo duruma.. Biraz sonra bi tarihi yapi daha goruyolar..Gene soruyor turist..
Temel..
-2 ay diyor.
Adam gene
-Yazik be bizde olsa 1 haftada biter, diyor.
Temel iyice killaniyor, tam o sirada bogaz koprusunun altina geliyor.. adam yukariyi gostererek
-Bu kopru ne kadar zamanda yapildi, diyor..
Temel saskin saskin bakislarla kafayi kaldirip..
-Hangisi
? bumu? bu dun burda yoktu yaa..
Sevgili oglum Temel,
Senin
hizli okuyamadigini bildigim için bu mektubu yavas yavas
yaziyorum.
Artik,
senin büyük sehre gittigin sirada yasadigimiz evde yasamiyoruz.
Baban bir gazetede,
insanlarin basina genellikle evlerinin 2 km civarindaki
bölgelerde kaza geldigini okumus;
o yüzden tasindik. Sana yeni adresi veremiyorum çünkü yeni
evimizde bizden önce oturan
hemsehrilerimiz, tasininca adresleri degismesin diye kapi
numarasini söküp götürmüsler.
Bu
evde garip bir çamasir makinasi var. Geçen gün içine 4
gömlek koydum,
çalistirmak için
duvardaki zinciri çektigimden beri bir daha o gömlekleri
görmedim.
Geçen hafta sadece iki kez yagmur yagdi. Ilki 3 gün sürdü; ikincisi ise dört gün.
Benden
istedigin yelegi postaya verdim, ancak halan, o koca dügmelerle
paketin çok agir
olacagini söyledi; o yüzden dügmeleri kopartip yelegin cebine
koyduk. Orada bulabilirsin.
Sevgiler,
Annen
(Safinaz)
NOT : Sana biraz da para gönderecektim ama zarfi bir kere yapistirmis bulundum.
DIGER FIKRALAR
Bir
savas gemisi karanlik ve sisli bir gecede yol aliyormus. Derken
kaptan koskundeki komutantam karsida ve uzakta uzerlerine dogru
gelen bir isik farketmis. Hemen karsi tarafa sinyalgondererek su
mesaji gecmis: -"Derhal rotanizi 30 derece doguya
ceviriniz" Karsindan aninda cevap gelmis: -"Sen
rotani 30 derece batiya cevir!" Komutan sasirmis, biraz da
sinirlenmis, mesaji tekrarlamis: -"Rotani derhal 30 derece
doguya cevir, emrediyorum!" Karsidan cevap: -"Asil sen
rotani 30 derece batiya cevireceksin!" Komutan ofkeden
kuplere binmis, bir mesaj daha yollamis
-"Ben 30 yillik kaptanim, sana son kez emrediyorum, rotani
30 derece batiya cevir!" Cevap: -"Sen 30 senelik
kaptansan
ben de 20 senelik denizciyim, sen rotani 30 derece
doguyacevir" Komutan, o kadar sinirlenmis ki, hemen
murettebata butun toplari atese hazir hale getirmeleriniemretmis
ve son kez bir mesaj gondermis: -"Burasi bir savas gemisi,
derhal rotani 30 derece batiya cevirmezsen atese
baslayacagiz" Karsidan cevap gelmis: -"Burasi da bir
deniz feneri.. Sen rotani bir an once 30 derece doguyacevirmezsen
birazdan kayalara carpacaksin"
-Afrikadaydim
.Sabah çiktim ava ,derenin kenarinda birde ne göreyim;uç
metrelik bir arslan O da beni gördü tabii basladi üzerime
dogru kosmaya...
-Eeee...
-Eeeesi, kaldirdim tüfegi, göz, gez, arpacik, çöktüm
tetige...
-Sonra?
-Tik yok, bosmus tüfek meger...
-Sonra ne oldu abi?
Ne olacak ,Aslan geldi ve beni yedi!
Yo ya;yasiyorsun ama?
Palavraci içini çekti,
-Sen
buna yasamak mi diyorsun dostum?
Oglum yeme su tirnaklarini içleri pislik dolu.
Tirnaklarimi yemiyorum anne, içindeki pislikleri yiyorum
Milletvekilinin biri o gün akil hastanesini geziyordu. Bir kogusa, akil hastalarinin yanina geldi. Hastalardan biri sordu:
- Hey dostum, neden düstün buralara?
Milletvekilinin kaslari çatildi:
- Agzini topla, ben milletvekiliyim...
Akil hastasi gülmeye basladi.
- Ne gülüyorsun be adam? diye sordu milletvekili.
- Hiç canim, bende de böyle baslamisti, delilik krizleri...
Fransa
Krali XV.Louis'e yaranmak isteyen hükümet üyelerinden biri,
kralin huzuruna çiktigi bir sirada, Hasmetlim, demis. Aklima
yepyeni bir vergi sistemi geldi. Bu öyle bir vergi olsunki
herkes ödesin. Adi da
"Akil Vergisi" olsun...
Kral gülümseyerek konusmus:
-
Mükemmel bir fikir bu. Ancak siz bu vergiden muaf tutulursunuz
herhalde..
Diktatör Baskan, ülkenin ekonomik ve politik durumu hakkindaki raporlari okurken renkten renge giriyordu. Bir ara basini kaldirip, duvarda asili duran portresine bakti.
- Durum kötü, dedi. Ne olacak halimiz?
Duvarda asili duran fotograf yanit verdi:
- Ne olacak, beni indirip seni asacaklar..
Adamin biri yolda giderken, birden ayagi kayip düsmüs. Arkasindan gelen adam, kalkmasina yardim etmis. Düsen adam tesekkür ettikten sonra "sizin bu iyiliginize nasil karsilik verebilirim?" demis.
-
Vallahi ben iktidar partisinin bir üyesiyim. Ilk seçimlerde
bizim
partiye oy verirseniz, ödesmis oluruz...Adam ters ters bakmis
karsisindakine:
- Beyefendi, beyefendi, demis. Ben düsünce kiçimi yere vurdum, kafami degil...
Adamin birini hiç ummadigi bir anda sadrazam yapmislar. Adam ne
yapacagini bilmiyormus. "En iyisi eski sadrazama
danisayim", demis kendi kendine ve gitmis eski sadrazama. O
da:
-
Bak sana üç mektup birakiyorum. Zora düstükçe, sirasiyla aç
ve
mektupta denilenleri yap.
Aradan günler geçmis. Basi sikisan sadrazam ilk mektubu açmis:
-
Senden öncekileri kötüle, diye yaziyormus mektupta. Ve
sadrazam
mektupta denilenleri yapmis. Durmadan kendisinden öncekileri
kötülemis, yerin dibine batirmis
Ama
durum bir türlü düzelmiyormus. En sonunda dayanamamis, ikinci
mektubuda açmis. "Yakin çevrendekileri de kötüle"
diye yaziliymis.Ve sadrazam yememis, içmemis, yakin
çevresindekileri de, hatta en yanindakileri bile kötülemeye
baslamis.
Günlerce
hiç durup dinlenmeden kötülemis. Ama durum bir türlü
düzelmemis.
Dayanamayip üçüncü mektubuda açmis. Söyle yaziliymis:
- Üç mektup da sen yaz...
Adamin
biri kirli gömlek giyermis. Yakin bir arkadasi adamin bu
kirliligine dayanamamis ve kendisine:
- Yahu nedir bu gömlegin hali? Kirden simsiyah olmus. Yikasana sunu..
- Yikiyorum
- Eh peki neden kirli?
- Giydikçe kirleniyorda ondan..
- Kirlenince yine yikarsin.
- Yine kirleniyor..
- Tabi gömlek bu. Giydikçe kirlenir. Kirlendikçe yikanir.
- Yahu ben bu dünyaya gömlek yikamaya mi geldim...
TELEFON
Amerikali
sinema oyuncusu Valter Silezak evindeki kadinlarin telefona
oturdular mi, bir türlü kalkmak bilmediklerinden sikayetçiydi.
Çok ugrastigi halde onlari bu huylarindan vazgeçiremedi. Bir
gün kizi telefona oturdu ve çok geçmeden kalkti. Sadece 20
dakika konusmustu. Adam kizini çagirdi: Aferin kizim, dedi. Sen
bu evde devrim yapacaksin. Demek ki telefonda konusmak için 20
dakika yetiyormus. Kimdi konustugun kizim? Bilmiyorum baba,
yanlis numara çevirmisim.
Babacigim,
bugün aldigim sözlükte 30 binde fazla kelime varmis.
Aman yavrum, sakin annene gösterme.
Doktorun
biri hastasinin yanina gelir ve konusmaya baslar:
-Size bir iyi, bir de kötü haberim var. Önce kötü haberi
söyleyeyim isterseniz...
Hmm, maalesef yanlis bacaginizi kesmisiz...Çok üzgünüz.. Ama
iyi habere sevineceksiniz! Öteki bacaginiz iyilesiyor
Bir
USA Askeri Birliginde asci nin yemekleri yuzunden millet hemeroid
olmus. (Hemeroid in ne oldugunu bilmeyenler okumayi burada
kesebilirler ) Tam 107 kisi yatk yorgan yatiyormus.
Bir gun Revir e gezmeye gelen komutan her askerin onune duruyor
ve soruyormus :
- Merhaba asker , hastaligin nedir ?
- Merhaba komutanim , hemeroidim var
- Tedavi olarak ne yapiyorlar ?
- Ilacli pamuk efendim.
- Bir arzun var mi asker ?
- Bir an evvel iyilesip tekrar vazifeme donmek istiyrorum
komutanim... Komutan herkesin onunde durup ayni sorulari sormus
ve hep ayni cevaplari alinca memnun olmus. Sira en son siradaki
adama gelmis. O na da ayni sorulari sormaya baslamis :
- Merhaba asker , hastaligin nedir ?
- Bademciklerimden rahatsizim efendim .
- Oyle mi ? Peki ne ilac kullaniyorlar ?
- Ilacli pamuk efendim.
- Guzel . Peki bir istegin var mi evladim ?
- Var , efendim. Mumkunse sira bana gelince pamugu degistirseler
diyecektim de....
Hayvansever bir kekeme birgun Topagacinda yururken yolun ortasinda bir at olusu gorur ve hemen karakola telefon eder. Polise buuurrddaaa biiirrrr aaattt ollluussuu vvaarr der polis nerede diye sorar. Kekeme anlatmaya Calisir. Tooooooppp polis Topkapi dami? der Haaaayyyiiiiirrr polis sinirlenerek telefonu kapatir. 5 dakika sonra kekeme tekrar arar ve bbuuuuuurrrrddaaa biiiiirrrr aaattt ollluuusssuu vaaaaarrrr der polis tekrar nerede diye sorar. kekeme Toooooooopp diye baslar. Polis yine sinirlenerek telefonu kapatir. Kekeme bir saat boyunca her bes dakikada bir arar ayni seyleri soyler ve sonunda polis telefonu kapatir. Aradan 2 saat geCer ve bu sure iCinde kekeme hiC aramaz, Polis tam kurtuldum diye dusunurken kekeme tekrar arar ve buuuurrr ddddaaaa bbbiiiiiiirrrr aaattttttt ooollluuussssuu vaaaaaarrrrrr der. polis tekrar sorar nerede Topkapi dami? Kekeme soyle der; Ooorrrraaaaayyyyyyaa ggooooootttuuuurrrddduuummmmm
20 yila mahkum iki hükümlüye garip bir ceza verilmis... 10
yilligina
tek bir sey isteyebilecek, ikinci 10 yilda ikinci bir istekte
bulunabileceklermis.
Mahkumlardan biri bol bol kitap istemis... Digeri de 10 yil
yetecek
kadar sigara... Kapilar kapatilmis... 10 yil geçmis aradan.
Kapilar açilmis.
Birinci mahkuma ikinci 10 yil için istegi sorulmus:
- Yeni kitaplar istiyorum bir de gözlük, demis...
Ikinci mahkumun kapisi açilmis. Ve görülmüs ki karton karton
sigaralar oldugu gibi duruyor. Ikinci 10 yil için ne istedigi
soruldugunda:
- Çakmaaaak, diye inlemis...
Barda
uzun süre tek basina içki içen adam bir süre sonra barmene
"Biliyormusun, ben sol gözümü isirabilirim" demis
Dogal olarak barmen buna inanmamis. 1,000,000 Lirasina iddiaya
girmisler. Adam, takma olan sol gözünü çikarmis; isirmis ve
barmenin hayret dolu bakislari arasinda parayi cebine atmis. Bir
kaç kadeh daha içtikten sonra adam gene barmene dönmüs ve
"Biliyormusun" demis; "ben sag gözümü de
isiririm!" Adamin tavirlarindan kör olmadigini; dolayisiyla
öbür gözünün de takma olamayacagini düsünen barmen,
parasini kurtarabilmek umuduyla hemen
1,000,000 sina iddiaya girmis. Adam sakin sakin takma dislerini
çikarip saglam olan sag gözünü de isirmis. Aradan bir kaç
saat geçince, müsteri barmene "Iki milyonunu kurtarmak
için sana bir firsat vermek istiyorum" demis. "Iki
milyonuna iddiaya girerim ki bu oturdugum yerden taaa öbür
köseye yerlestirecegin bir bira sisesinin içine, bir damla bile
etrafa siçratmadan iseyebilirim." Barmen uzun uzun bu isin
altinda nasil bir üç kagit olabilecegini düsünmüs;
bulamamais ve iddiayi kabul etmis. Salonun en uzak kösesine bir
sise yerlestirmisler ve adam isemeye baslamis. Degil etrafa bir
damla damlatmamak; ortaligi tam anlamiyla berbat etmis. Barmen
paralini kurtarmanin sevinciyle oldugu yerde ziplamaya baslamis.
Biraz sakinlesince adama dönüp "Kesinlikle kaybedecegini
bile bile neden böyle bir iddiaya girdin?" diye sormus.
"Kaybettigimi de nerden
çikardiniz?" demis adam; "Su karsi masada oturan iki
asik suratli adami görüyormusunuz? Iste onlarla
""barin orta yerine iserim, barmen de sevinçten
ziplar"" diye 5'er milyon lirasina iddiaya
girdim".
Adamin
biri çok kuvvetli öksürüyormus, doktora gitmis derdini
anlatmis. Doktorda adama yanlislikla öksürük ilaci yerine
müshil ilaci vermis ve demiski:bir hafta boyunca yemeklerden
sonra iç ve yanima gel. Adam bir hafta sonra gelince doktor:
Öksürügün nasil oldu deyince, adamda: Cesaret edipte
öksüremiyorumki,demis.
Adamin
biri bara girmis. Garson, herkeze içki ver kendinede al demis.
Içkiler içilmis garson hesap için gelince adam: Para yok
demis. Tabi garson bunu bir güzel dövüp disari atmis. Diger
aksam tekrar gelmis ve yine garson herkeze içki kendinede al
demis ve sonuçta parasi olmadigi icin yine dayak yemis ve
gitmis. Bu üç aksam böyle devametmis. Dördüncü gün yine
gelmis ve garson herkeze içki fakat bu sefer sen içme, içince
sapitiyor, sonrada kavga çikariyorsun.
Bir bayanin yatak odasindaki gardrop bozuktur. Evin yaninda bulunan istasyondan tren geçince kapagi açilmaktadir. Bunun için bir gün bir marangoz çagirir. Marangozu yatak odasina götürür ve dolabi gösterir. O anda bir tren geçer ve gardrobun kapagi kendiliginden açilir. Marangoz menteselere, kilide bakar. Hanimefendi buradan gardrobunuzun nesi oldugunu anlayamadim. Simdi ben içine gireyim ve siz kapagi kapatin, böylece ben içeriden bakarim belki böyle anlarim der. Marangoz içeri girer, kadin kapagi kapatir. O anda kapi çalar. Kadin kapiyi açar. Kadinin kocasi gelmistir. Kocasi dogru odasina gider ve üstünü çikarip asmak için gardrobunu açar. Bir bakar ki gardropta bir adam. Kizarak adama bagirir. "Ne isin var senin burada" der. Marangoz korkmus bir vaziyette cevap verir. "Sey beyefendi ne desemki, simdi size burada tren bekliyorum desem inanir misiniz?"
Dogu
Anadolu'dan büyüksehre gelen bir vatandasimiz çevreyi
seyrederken havada bir kus sürüsü görmüs ve öylesine
mirildanmis:
-Vay be! Guslara bah. Ne güsel de uçuyorlar..
O sirada yaninda duran bir bayan seslenmis:
-Onlar gus degil, kus!
Bizim ki de mirildanmis yine, saskinlikla:
-Alla Alla, amma da gusa benziyorlardi halbuki..
Adam
ölüm döseginde yatmakta, karisi bas ucunda göz yasi
dökmektedir. Adam zorlukla konusarak sunlari söyler: "Bak
karicigim, ben ölmek
üzereyim. Ölmeden önce sana bir itirafta bulunacagim. Seni
aldattim, hem de bu evde senin yataginda." der.
"Biliyorum" der kadin, "Yoksa seni niye
zehirliyeyim?"
Yasli
bir koylu kadin kirmizi isikta karsidan karsiya gecerken trafik
polisi durdurur:
-Hooppp be kadin nereye gidiyorsun,....kadin:
-Saaneee gaynim gile gidiyom
Bir gun ucakta giderken karganin biri habire hostesi cagiriyormus,daha sonra hostes gelip ne istedigini sorunca :
Hiccc ibnelik olsun diye.. diyormus
Bunu izleyen essek te olayi hayretle izliyormus. karga gene hostesi cagirmis hostes niye yaptigini sormus.krga hiccc ibnelik olsun diye demis.bu sefer bunu goren essek dayanamamis ve oda hostesi cagirmis hostes niye cagirdigini sorunca hiiiiic ibnelik olsun diye demis
Sonun da hostes dayanamamis ve pilota sikayet etmis ve pilot bunlari ucaktan asgi atmis. Havada yere duserken essek kargaya kufrediyormus ulan ne geldiyse senin yuzunden geldi diye..Karganin essege cevabi:
Olum ucmasini bilmiyon ne diye ibnelik yapiyon!
Bankta oturan adamin yanina birisi yaklasmis ve Afedersiniz, oturabilir miyim? diye sormus. Tabii! Buyrun, oturun. demis ve der demez de derinden bir ses duymus: ZOOOORRRRRTTTTTTTTTT!!!!!! Adam saskin saskin bakarken digeri siritarak Tesekkür ederim, tagolasiniz. demis.
Amerikalinin biri Turke Bak biz teknolojide nekadar ilerideyiz Aya bile gittik. Turk:Hadi be Ayda neymis biz Gunese gittik. Amerikali: nasil gittiniz ya? yakmadimi? Turk: Hayir biz Geceleri gidiyoruz.
Yillarca,
iki kahraman heykeli, biri erkek, biri disi, birbirlerine bakar
durumda parkta dururlarmis, ta ki bir gün bir melek cennetten
onlar için gelene kadar. -"Sizler iyi ve örnek heykel
oldunuz, bu yüzden ben de size özel bir
hediye verecegim.Yarim saat için sizi canlandiracagim, siz de bu
sure içinde isteyip de yapamadiginiz seyleri
yapabileceksiniz." demis. Ve melek ellerini çirpar çirpmaz
heykeller canlanmis. Iki heykel önce birbirlerine biraz utanarak
yaklasmislar, ama sonra hizla parktaki caliliklarin arkasina
kosmuslar. Kisa bir süre sonra caliliklarin arkasindan
kikirdesmeler, kahkahalar duyulmus, calilar sallanmis.... Onbes
dakika sonra, caliliklardan cikmislar, ikisinin de yüzünde bir
tebessum varmis tabi.
-"Onbes dakikaniz daha var," demis melek, gözlerini
anlamli anlamli kirparak.
Disi heykelin yüzündeki tebessüm biraz daha yayilmis ve hemen
erkek heykele dönüp: "Harika! Ama bu sefer güvercinleri
sen tut, ben kafalarina yapayim" demis.....
Ali
babasina sormus:
-Baba ben nasil dünyaya geldim?
-Gece annenle yatmaya gittigimizde yatagin çevresine seker
koyduk. Sabah kalktigimizda sen gelmistin.
Ali'nin bu fikir ilgisini çekmisve denemeye karar vermis.
Yatarken yataginin çevresine seker koymus. Sabah bütün
karinca, böcekler, vs yatagin çevresindeymis. Ali,
Ulan demis, simdi size elimin tersiyle bir korum. Ama baba
yüregi dayanmaz ki.
Bigun
bi kutup ayisiyla oglu sohbet ediyolarmis.cocuk demis.
-Baba senin babanda kutup ayisimiydi?
Baba: evet oglum oyleydi.
Cocuk: beki onun babasi?
Baba: evet oda kutup ayisiydi...bi yandanda iskilleniyo ne is
diye?
Cocuk: peki onun babasinin babasi?
Baba: evet oda oyleydi diyo..bi yandanda hayirdir bakalim diyo
icinden
Cocuk peki annemin babasi?
Baba: evet oyleydi oglum..
Cocuk: onun babasinin babasi..?
Baba evet ne niye bu sorulari soruyosun ?
Cocuk : usuyom baba ya usuyom..
Akil hastanesinden iki deliyi salivereceklermis. Doktorlar kendi aralarinda "Sunlara son bir test yapalim da görelim akillari baslarina gelmis mi?"demisler. Bunun üzerine iki deliyi bir masa basina çagirmislar. Masanin üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canli hamamböcegi dökmüsler ve -"Buyrun beyler, yiyiniz." demisler. Delirlerden bir tanesi hemen zeytinlere saldirmis, öteki araya girmis, -"Önce kaçanlari yiyelim, öbürleri nasil olsa duruyor!"
Amerikali
bir turist Avustralya'yi gezmektedir ve kendine de bu amacla
bir rehber bulmustur.Rehber ve Amerikali buyuk bir meraya
gelirler ve
Amerikali birden ilerde otlayan koyunlari farkederek rehber sorar
:
--Bunlar nedir?
Rehber hemen:
--Onlar koyun.
der ve Amerikali da
: --Yapma yahu, bizde koyunlar bunlarin iki uc mislidir.
diyerek alayli bir uslupla guler.Biraz daha ilerleyince otlayan
inekleri
gorurler ve yine Amerikali sorar :
--Bunlar nedir?
Rehber de :
--Oonlar koyun.
diyerek cevaplar, Amarikali da gulerek :
--Vay be , Amerika'da inekler bunlarin en az iki mislidir
diyerek guler.Bir muddet daha gittikten sonra onlerinden
kangurular
gecer ve Amerikali yine sorar:
--Peki bunlar ne ?
Rehber istifini bozmadan cevaplar:
--Ha, onlar mi?, cekirge.
Iki borsa spekülatörü ormanda gezintiye çikmislar. Gezerlerken gezerlerken
bir aslana denk gelmisler. Biri ötekine demis:
-Gel su aslana bi tekme çak benden sana trink 10 milyon $
-Canima minnet.demis öteki ve yaradana siginip sallamis aslana. Aslan da altta kalir mi
fazlasiyla mukabele etmis. Neyse efendim bu gelmis berikinin yanina. "Al"
demis, "Sira sende.". Borçlu olan basmis dit dit cep bilgisayarinin
tuslarina ve eklemis "Hesabina aktarildi".
Gezmeye devam. Birinin agzi yüzü daginik, digerinin cani parasi, ikisi de
dertli firsat kolluyorlar. "Hah", demis biri "Git su merkebe geçir bir iki tane al milyoncuklariini
geri". Ötekinin zaten bekledigi sey "Peki pasam" demis seyirtmis merkebin
yamacina. Allah ne verdiyse giydirmis, merkebin adi üstünde merkep buna
gerilip bir çifte çakmis ki felegini sasirtmis vatandasa, uzatmis iki
seksen. Kaburga ve bilimum kemikleri kirik vaziyette varmis yoldasinin yanina "Buyur
sira sende" demis. Öteki de öcünü almis keyifli. Dit dit basmis o da
bilgisayarinin tuslarina "Islem tamam". Yollarina devam etmisler
Birinin aklina çok ilginç bir soru gelmis
-Azizim biz gerzek miyiz ? Ikimizin de su isten bir kari olmadi halimize bak
gören sadaka verecek.Seninki yapistirmis cevabi ne de olsa borsa spekülatörü:
-Olur mu öyle sey cancagizim. Simdiden ayak üstü 20 milyon dolarlik islem
hacmimiz oldu.
Adam
barda gördügü güzel bir bayanla konusmanin yollarini
ariyordu.
Sonunda cesaretini toplayarak kiza yaklasti ve, "biraz
konusabilir miyiz, acaba?" dedi. Kiz birden haykirdi:
"Terbiyesiz! Ben senin bildigin kizlardan degilim!"
Adam utancindan yerin dibine girmisti. Herkes ona bakiyordu.
Gitti ve masasina oturdu.
Bir süre sonra kiz ona yaklasti. Gülümseyerek, "Az önceki olay için özür dilerim. Ben psikoloji ögrencisiyim ve utandirici durumlarda insanlarin nasil davrandiklarini inceliyordum." dedi. Adam avaz avaz bagirarak cevap verdi: "Ne? Gecesi 200 dolar mi? Deli misin sen?"
Iki
tane çiftçi, biri Adanali, digeri Kayserili...
sohbet ederken, tabi haliyle zenginlikleriyle övünecekler...
Kayserili tarlalarinin çoklugundan, isçi yetistirememekten,
ürünlerin hersene telef olmasindan bahsedince Adanali atliyor:
- " Benim çiftlikte, sabah günes dogmadan biniyoruz
arabaya, aksam oluyo, biz hâlâ çiftligin öteki ucuna
yetisemiyo oluyoz, çaresiz geri dönüyoz". Kayserili de
hiç bozuntuya vermeden lafi yapistiriyo: -"Yaw bizim de
vardi
öyle bir arabamiz ama geçenlerde sattik, illet onlarla yolculuk
ya.....
Sarhosun biri yolda karsilastigi
adami tokatladi. Tokadi yiyen adam, etrafina toplananlari yararak
uzaklasmaya çalisirken, kalabaliktan biri atildi:
"Nereye be adam? Sen de ona bir tokat atsana..."
Adam gülerek cevap verdi:
"Bende ona tokat atacagim tabii. Ancak o içkili idi. Ben de
içki içmeye gidiyorum.."
Adamin
biri ucak kullanirken ucagi afrikanin uzerinde arizalaniyor. Ucak
ormana dusuyor adam canini zor kurtarmis sukrederken bir
bakiyorki bi orman kabilesi buna yaklasiyo yavas yavas..adam
icinden diyor ki iste simdi hapi yuttuk.. tam o sirada bi tane ak
sakalli dede cikiyor buna diyor
- Hayir oglum korkma hapi yutmadin, surdaki mizragi goruyormusun?
onu al ve surdaki suslu puslu adamin kalbine batir. herif paldir
kuldur mizragi kaptigi gibi hasirtt diye herifin kalbine sapliyor
mizragi ...ak sakalli dede diyor ki..
-iste simdi hapi yuttun oglum.
Mehmet
Bey memurdu. Birgün masasinin üzerinde uyuyakaldi. Çikis saati
gelmis, bütün arkadaslari daireyi terketmisti. Neden sonra bir
temizlikçi kadin onu görüp uyandirdi.
- Mehmet Bey kalkin saat 7.30.
- Ne! Demek 1 buçuk saat fazla çalistim.
Adam vahsice dövülmüs ve parasi çalinmisti. Kaldirimda kendinden geçmis ve yararlari kanayarak yatiyordu. Yodan geçenler dönüp te bakmadilar bile. Kazara bakanlar da baslarini diger tarafa çevirdiler. Derken bir psikologun yolu oraya düstü. Adami görünce hemen yanina kostu, onu inceledi ve söyle dedi: "Aman Allahim! Bunu kim yaptiysa acil psikiyatrik yardima ihtiyaci var."
Iki
kulagi da yanmis, hastaneye getirilen adama sordular:
"Ne oldu? Nasil yaktiniz iki kulaginizi birden?"
"Pantolonu ütülerken... Telefon çaldi. Saskinlikla
telefon ahizesi diye
ütüyü götürdüm kulagima..."
"Ya öbür kulaginizi?"
"Telefonla ambulans çagirmak için, ütüyü o kulagima
götürdügümde yaktim onu da..."
Ve
Buddha onlara dedi:
"Size benim kim oldugumu soruldugunda, ne cevap
vereceksiniz?" Onlar dediler:
"Sen bizim varolusumuzun temelindeki eskatalojik
manifestasyon ve bizim açiklanan öz benligimiz baglaminin
ontolojik temelisin." Ve Buddha cevap verdi:
"HA!?"
Elime
bir eleman araniyor ilani geçti, aranizdan ilgilenenlere
duyrulur.
Ilan aynen söyle:
"Eleman araniyor. Nükleer fizyon izotop molekül reaktif
sayaçlari ve 3 fazli siklotronik uranyum fotosentezleyici isinde
çalisacak eleman araniyor. Deneyiminizin olmasi sart
degildir."
DENEY
Kimya
laboratuvarunda hoca, birinci siniflara ilk dersi yapiyordu.
Elinde içinde sari sivi bulunanan kap vardi.
"-Bir kimyacinin ögrenmesi gereken ilk sey hiç bir seyden
igrenmemektir. Bu kapta at sidigi bulunuyor. Atin diyabetik olup
olmadigini anlamanin en basit yolu onu tadip seker tadi olup
olmadigina bakmaktir." Parmagini siviya soktu ve sonra
agzina götürüp yaladi.
"-Simdi, denemek isteyen var mi?"
Her zaman oldugu gibi siniftan bir kahraman kalkip hocaya dogru
ilerledi. Parmagini siviya soktu ve agzina götürüp yaladi.
Yüzündeki ifadeden anlasildigi gibi gerçekten at sidigiydi.
Ögrenci yerine dönüp oturdu.
Hoca tekrar konustu.
"-Bir kimyacinin bilmesi gereken ikinci sey de çok iyi
gözleyip hiç bir detayi atlamamasidir."
Sonra ayni deneyi tekrarladi. Orta parmagini siviya soktu ve
isaret parmagini yaladi.
Bir
Nasdettin Hoca fikrasi:
(aslinda olay baska bir sekilde baska birinin basindan geçiyor
ama tarafimdan Nasrettin Hoca'ya uyarlanmistir.)
Nasrettin Hoca emekli olur ve bir liseye yakin bir yerde ev alip emekliligin tadini çikarmaya çalisir. Yaz aylari boyunca isler iyi gider. Ama okul açilinca okulun en haylaz üç ögrencisi ile basi derde girer. (okullarin en haylaz üç kisileri genelde arkadastir).
Bu üç haylaz her gün okula gider-gelirken ve diger bos vakitlerinde sokata bulduklari bos teneke kutulari tekmelektedir ve Hoca'da dogal olarak bundan çok rahatsizlik duymaktadir.
Nasrettin Hoca'nin canina tak eder ve bir seyler yapmanin zamani gelmdi diye düsünür.
Bir
gün yine bu haylazlar her günkü gibi sanatlarini icra ederken,
Nasrettin Hoca sokaga çikar ve pnlara söyle der:
- Ah, ah ne günlerdi. Ben de sizin gibi genç bir çocuk iken
böyle kutulari tekmelerdim. Simdi çocuklugumu hatirladim ve
hüzünlendim. Sizden bir sey rica edebilir miyim? Her gün gelip
benim için bu kutulari, çöp tenekelerini tekmeleyebilir
misiniz? her birinize bunun için günde 250 bin tl. verecegim.
Çocuklar
kabul eder ve ve bir kaç gün böyle devam eder. 4.gün
Nasrettin Hoca yine çocuklarin karsisina çikar ve söyle der:
- Yahu çocuklar kusura bakmayin. Emeklilik maasimi henüz
alamadim. Bu nedenle size artik günde 50'ser bin tl verecegim.
Bunu
isiten haylazlar çilgina döner;
- Ne diyorsun sen. Eger bu isi 50 bin lira için yapacagimizi
saniyorsan aklini kaçirmis olmalisin. derler ve bir daha da
ortalikta görünmezler.
Nasrettin Hoca'da geri kalan günlerini huzur ve mutluluk içinde geçirir.
Olay
mekani Bir bar efendim.
Herkes kendi havasinda içki, sigara...
Bir adam geliyor bara.
-" Barmen, bana özel içkimden bir sise hazirla",
diyor ve geçiyor bos bir masaya kasila kasila oturuyor.
Yan masada biri bunu hafif hafif kesiyo....
Bizimkini içkisi geliyo... yan masadaki dayanamiyo....,
-" Ne özelligi var senin bu içkinin", diye soruyo.
Sormaz olaydi...Bizimki,
-" Aslinda kimseye anlatmam ama , bu gece sanlisin sana
gösterecegim diyor ve merakli ile birlikte barin bulundugu
binanin terasina
çikiyorlar.
Bizimki ,
-" Seyret simdi asagi atlayacam ve tam 5. katin balkonunun
yanindan geçerken zink diye duracagim", diyor, önce yarim
kadeh içki içiyor ve,kendini asagi atiyor.
Gerçekten de 5. kata geldiginde bir anda duruyor.Sonra tekrar
terasa
çikiyor...
Bizim merakli saskin tabi.Ama süpheci süpheci baktigini
görünce
...bizimki bu defa yarimdan biraz fazla dolduruyor bardagi.
-" Simdi ise 3. katta duracam ", diyerek atiyor kendini
asagiya. Bu defa da yine, dedigi gibi 3. katin balkonunun
yanindan geçerken zink diye duruveriyor..içeri girip gene
terasa, meraklinin yanina geliyor. Elindeki kadehi merakliya
uzatip:
-" Denermisin ?" diye soruyor.
-" Tabi ", diyor merakli...hemen yarim bardak da o
içiyor sonra da kendini terastan asagi birakiyor.
-"Ne yazik ne yazik ben aldanmisim"...demistir galiba
son sözünde..:-)) Yere çakiliyor bizim merakli....Ambulans
felam geliyo...kazimak için yerden.. Bizimki hiç istifini
bozmadan asagi, bara geri iniyor, elinde
sisesi.
Bardan, ne olduguna bakmaya çikanlar birer birer içeri felam
giriyo. Barmen de cik cik ederek içeri giriyo. Dogru bizimkinin
masasina yöneliyo....Yüzünde kizgin bir ifade:
-" Ulan Süpermen, içince acayip pust oluyon ha!!!!!", diyo....
Yasli
çiftçi kisa süren bir hastaliktan sonra ölür. Yasli çiftçi
öldükten sonra cok kapsamli bir hayat sigortasi oldugu meydana
çikar. Ve sigorta sirketi de bu sigortayi ödememenin yollarini
aramaktadir. Bunun için en güvendikleri, agzi çok laf yapan,
en hizi avukatlarindan birini poliçenin incelenmesi için köye
gönderir.
Kanuni islemler sirasinda, hizli avukat yasli çiftçinin ölüm
raporunu imzalayan doktoru sorgulamaktadir.
- "Pekala doktor, çiftçi öldügünde siz yaninda
degildiniz, yasli
çiftçinin su anda adanin bir baska issiz kösesinde
yasamadigini nereden biliyorsunuz?"
Doktor bir süre düsünür ve:
- "Biliyor musunuz, haklisiniz. O öldügünde yaninda
degildim. O öldükten sonra otopsi sirasinda beynini çikardim
ve laboratuarimda formaldehid içinde sakliyorum, bu durumda
çiftçinin biryerlerde basarili bir avukatlik yaptigi kuvvetle
muhtemel"
INEK
Adamin biri koyun birinin yanindan gecerken bir koylu inegiyle
beraber otostop cekiyorlarmis. Adam durmus almis koyluyu ama
inegi ne yapacaklari mechul,
Koylu:
-"Arka tampona baglariz o pesimizden gelir", demis.
Dusmusler yola, derken adam gaza asilmaya baslamis,
50 km... inekte tis yok.
70 km... inekte tis yok, koylu de:
-"Benim inek iyi kosar",diye sisiyormus.
Adam takmi$ besinci vitese...
hiz 120 ve inek dilini sallamaya baslamis.
$ofor senin inek kesildi, herhalde bak dili bir kari$ di$arida
demi$. Köylü de:
-"Sen yanli$ anlami$sin o seni sollayacak sinyal
veriyor", demi$.
Memur
müdüre gitti:
"Istifa ediyorum efendim, arkadaslar benimle durmadan
"sempaze maymun" diye alay ediyorlar." dedi.
"Olmaz" dedi müdür, "caliskan ve dürüst bir
memursunuz. Sizin dairenizi degistireyim."
Birlikte sirketin cesitli dairelerini gösteren büyük semanin
önüne geçtiler.
"Evet, hangi dali seçiyorsunuz:"
"Askolsun" dedi memur, "siz de mi müdür
bey!"